Halk arasında "zaman ustası" olarak bilinen Mehmet Bey, İstanbul'un tarihi semtlerinden birinde, 20 metrekarelik küçük bir dükkanda 58 yıldır saat tamiri yapıyor. Yıllarca süren deneyimi ve bilgi birikimi sayesinde sadece mekanik saatleri değil, aynı zamanda dijital saatleri de ustalıkla onarıp restore eden Mehmet Bey, zamanın kıymetini bilen bir neslin son temsilcisi olarak dikkat çekiyor. Bu yazıda, hem kendi hayat hikayesini hem de mesleğe olan tutkusunu onun ağzından dinleyeceğiz.
Mehmet Bey, genç yaşta başladığı saat tamirine olan tutkusu sayesinde yıllar geçtikçe bu mesleği benimsemiş. 1965 yılında, tamir işlerine yardım ederek başladığı kariyeri, zamanla kendi dükkânını açmasına ve kendi markasını yaratmasına kadar ilerlemiş. Her gün, dükkânın kapısını açtığında yüzlerce saat ile karşılaşan Mehmet Bey, her bir saatin kendi hikayesini anlatığını savunuyor. "Bütün saatlerin bir ruhu var," diyor, "Onları onarmak, adeta kaybolmuş anıları geri getirerek zaman yolculuğu yapmak gibi." Bu sözler, onu ziyaret eden her müşterinin ruhunu okşayan bir deneyim sunuyor.
Mehmet Bey’in dükkânı, sadece bir tamir atölyesi olmanın çok ötesinde. Gökkuşağını andıran farklı renklerdeki saatlerin ve parçaların sergilendiği bu dükkân, aynı zamanda geleneksel ve modern saatçilik arasındaki dengenin de bir örneği. Eski mekanik saatlerin yanı sıra yeni nesil dijital saatlerle de ilgilenmesi, onun bu işteki çok yönlülüğünü gözler önüne seriyor. "Eski saatlerin mekanizması adeta bir sanat eseri," diyor. "Bu yüzden onları onarmak, tamir etmek ve tekrar hayat vermek benim için bir tutku haline geldi." Müşterileri, bazı saatlerin tamirinin mümkün olmadığını düşündüğünde, arka plandaki bilgisi ve tecrübesi ile onları ikna edebiliyor.
Mehmet Bey, müşterilerine yalnızca saat tamiri yapmakla kalmıyor; aynı zamanda onlara mekanizmaların nasıl çalıştığını da anlatıyor. Bu sayede, saatlerini ona emanet edenlerin, saatleriyle nasıl daha iyi bir ilişki kurabileceklerini öğrenmelerini sağlıyor. "Gelecek nesillere bu bilgiyi aktarabilmek önemli," diyor; çünkü en son teknolojik gelişmelere rağmen, mürekkep ve dişlilerle çalışan eski saatlerin de bir gün kaybolmasını istemediğini belirtiyor.
Covid-19 pandemisi sırasında, dünya genelindeki birçok işletme zorluklarla karşı karşıya kalırken, Mehmet Bey'in dükkânı da bu durumu yakından hissetmiş. Ancak bu dönemde, sosyal medyanın gücünü kullanarak, eski müşterileriyle bağlantı kurmaya devam etmiş. "Sosyal medya sayesinde müşterilerimle görüşebilmek, onlara neler yaptığımı gösterebilmek benim için çok önemli oldu," diyor. Pandemi döneminde, insanların zaman kavramını sorguladıklarını ifade eden Mehmet Bey, saat tamirciliğinin sadece bir meslek değil, aynı zamanda insanların hayatlarına anlam katmanın bir yolu olduğunu da ekliyor.
Mehmet Bey'in dükkânı, yalnızca bir saat tamir atölyesi olmanın ötesine geçerek, aynı zamanda bir zaman yolculuğu noktası haline geliyor. Zamanın durmaması için çaba gösteren Mehmet Bey, her onarımıyla geçmişin izlerini geleceğe taşıyor. "Zamanı durdurmak mümkün değil ama onu anlamak, değerini bilmek ve korumak bizim elimizde," diyor ve dükkânının kapısını açmaya devam ediyor. Bu küçük dükkân, İstanbul’un kalbinde bir zaman tüneli gibi duruyor ve yarım asrı aşkın bir süredir insanlara bilgelik katmaya devam ediyor.