Son zamanlarda dünya genelinde gündemi sarsan gelişmeler arasında yer alan İsrail ve İran arasındaki çatışmalar, pek çok uluslararası aktörün dikkatini çekiyor. ABD merkezli haber kaynakları, bu savaşın arka planındaki dinamikleri irdelemeye başladı ve dikkat çeken bir tespit ortaya koydu: İsrail-Iran savaşının kazananları, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın en yakın dostları olabilir. Bu durum, sadece jeopolitik bir analiz olarak değil, aynı zamanda küresel ekonomiyi ve siyasi ilişkileri de doğrudan etkilenmiş halde karşımıza çıkıyor.
Donald Trump’ın başkanlık dönemi, Orta Doğu’da köklü değişimlerin yaşandığı bir dönem olarak tarihe geçiyor. Trump, göreve geldiği 2016 yılında özellikle İsrail ile olan ilişkilerini güçlendirme sözü vermişti. Bu bağlamda, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması, Ortadoğu'da dengeleri değiştiren önemli bir hamle oldu. Ancak Trump dönemindeki bu stratejik ittifakların, sadece İsrail’in değil, aynı zamanda İran ile olan gerginliklerin de tırmanmasına neden olduğu ifade ediliyor.
Uzmanlar, Trump’ın yakın çevresinde bulunan iş insanlarının, bu çatışmadan ekonomik avantajlar sağladığını öne sürüyor. Özellikle askeri satışlar, enerji kaynakları üzerindeki hakimiyet ve bölgedeki müttefiklerle yapılan anlaşmaların kazananları arasında bu isimler yer alıyor.
İsrail ve İran arasındaki çatışma, sadece askeri bir mücadele olmanın ötesinde, büyük bir ekonomik savaşın da göstergesi. Çatışmaların arttığı her durumda, silah endüstrisi büyük kazançlar elde ediyor. ABD menşeli silah firmalarının, bu savaş ortamını fırsata çevirdiği gelen bilgiler arasında. Bu bağlamda, Trump döneminde giderek büyüyen savunma sanayii bazı iş insanlarının üzerine odaklandığı isimler, çatışma sonrası kazananlar listesinde öne çıkıyor.
Özellikle Trump’ın dostları arasında yer alan bazı iş insanlarının, bu savaştan ciddi kazançlar sağladığı konuşuluyor. Araştırmalara göre, İsrail’in savunma harcamalarının artması, ABD merkezli firmaların daha fazla sipariş almasına ve kar marjlarının yükselmesine sebep oluyor. Sonuç olarak, İran ile yapılan saldırılar ve ardından gelen misilleme yanıtları, yalnızca bir ülkenin askeri varlığını değil, aynı zamanda ticari ilişkilerini de etkileyen bir boyuta ulaşıyor.
ABD basınında öne çıkan bu iddialar, Trump’ın dostlarının savaş ortamından nasıl yararlandığını detaylandırırken, aynı zamanda uluslararası ilişkilerdeki güç dengesinin ne denli değişebileceğine işaret ediyor. Bölgedeki çatışmaların sona ermesi için ne yazık ki henüz net bir çözüm yok. Ancak, savaşın ekonomi üzerindeki etkileri, salt askeri başarılarla sınırlı kalmayacak gibi görünüyor. Bütün bu gelişmeler, küresel güç dinamiklerini de sorgulanır hale getiriyor.
Özetle, ABD basınında çıkan bu haber, küresel ölçekte çekişmelerin ve uluslararası iş birliklerinin ne kadar karmaşık ve çok boyutlu olduğunu ortaya koyuyor. İsrail ve İran arasındaki çatışmanın kazananları kimler olacak? Sadece askeri alanda değil, ekonomik arenada da çatışma sonrası kazananların kimler olacağı üzerine çalışmalar devam ediyor. Yakın gelecekte bu meselelerin daha detaylı bir şekilde tartışılması ve analiz edilmesi bekleniyor.