Bir kadere tanıklık etmek veya beklenmedik bir şoka maruz kalmak, hayatın en zor anlarından biri olabilir. İşte bu yüzden birçok insan için sağlık raporları, haklarında önemli bilgiler edinmek amacıyla gidilen sıradan bir süreç olarak görülse de, bazen bu süreçler bambaşka bir gerçekliğin kapılarını aralayabiliyor. İşte bu bağlamda dikkat çeken bir olay, 7 yıldır "ölü" olarak kayıtlara geçmiş bir adamın hikayesi. Adı gizli tutulan 37 yaşındaki Türk vatandaşının, gittiği hastanede karşılaştığı durum, hem kendisini hem de ailesini derinden etkiledi ve sosyal medya platformlarında dalga dalga yayılan bir hikaye haline geldi.
Olayın merkezindeki şahıs, düzenli olarak sağlık kontrolü yaptırmak için başvurduğunda, sistemde "ölü" olarak kayıtlı olduğuna dair bilgi ile karşılaştı. İlk etapta yaşadığı durumun bir yanlış anlama olduğu düşünülse de, ortaya çıkan gerçek geri dönüşü imkansız bir kabusun habercisiydi. Adam, 7 yıllık bir sürecin ardından, sağlık raporunu almak için önceki yıllarındaki tüm kaydı ile birlikte, tekrar hayata dönmek için mücadele vermek zorunda kaldı. Yaşadığı deneyim, sadece kişisel bir trajedi değil, aynı zamanda yasal ve bürokratik bir labirentin içine düşme gerçeğini ortaya koyuyordu.
İlk olarak hastane personeli, durumun aciliyetine dikkat çekerek, kişinin hayatının dışarıda ne kadar tehlikede olabilir olduğunu belirttiler. 2016 yılında yanlışlıkla vefat olarak kaydedilen adam, aslında yıllarca sağlığını koruyarak yaşamıştı. Fakat bu durum, sağlık sistemindeki hatalarla birleşince, adam için her türlü resmi işlemin önünde büyük bir engel haline geldi. Hemen ardından yaşadığı durumu düzeltmek için resmi başvurular ve mahkemeye başvuru süreci başlamıştı. Yaşanan bu durum, sağlık sistemindeki kayıtlardaki ve bürokrasi sürecindeki hataları gün yüzüne çıkardı.
Onlarca evrak ve yasal süreçle birlikte, adamın "ölü" kaydı düzeltilene kadar olan zaman diliminde, günlük yaşamındaki olası zorluklardan bahsetmek gerekirse; bankacılık işlemlerinden sosyal hizmetlere, her türlü resmi süreçte "ölü" statüsünden dolayı büyük sıkıntılar yaşadı. Banka kredisi almak, sağlık hizmetlerinden yararlanmak, temel sosyal haklarını kullanmak gibi birçok alanda geriye dönük olarak bir kayıptı. Bu da hayatında büyük değişikliklere yol açarak, maddi açıdan snksiyonlar ve stres yükü oluşturdu.
Hemen ardından devlet kurumları arasında karşılaştığı belirsizlik ve belgelendirme süreci, kendisine bir kez daha yaşamında ne kadar bağlı kaldığını ve tüm bu süreçlerin bir insan üzerinde yarattığı etkilerin farkına varmasını sağladı. Hiç kimse, böyle bir durumla karşılaşmayı beklemez. Sağlık raporu almak, hayata bir adım daha yaklaşmak, ama aslında ölüm kaydında yaşamak arasında kalmak ne derece korkutucu bir deneyim olabilir? İşte bu soru, birçok insanın zihninde kendine yer bulacaktır.
Sonunda, tüm bu bürokratik labirent aşamasının ardından dava kazanıldı ve kayıtları düzeltme süreci tamamlandı. Yıllar sonra, "ölü" kaydı silinerek, resmi evrakları sunuldu ve bu adam yeniden "yaşar" statüsüne döndürülmüş oldu. Bu durum, sadece kişisel öyküsü ile sınırlı kalmayıp, sağlık sistemi ve bürokrasi sürecindeki ortaya çıkan sorunları gündeme getirdi. Herkesin başına gelebilecek bir durumun, özellikle sağlık alanındaki kayıtların önemi ve doğru bir şekilde tutulmasının ne kadar hayati olduğu konusunu bir kez daha hatırlatmakta.
Artık eski düzenine dönen adam, yaşadığı tüm bu travmadan sonra umutla dolu bir hayat kurmaya çalışırken, aynı zamanda bu süreçte fark ettiklerini ve yaşadıklarını da seslendirmeye başladı. Sosyal medya üzerinden hikayesini paylaşarak, benzer durumu yaşayan diğer insanlara seslenmekte ve farkındalık yaratmaya çalıştı. Bu gibi olayların sadece birer rakamsal hata olmaktan öte, gerçek hayattaki karşılığı ve sonuçları olabileceğini anlatan bir uyanış hikayesi haline geldi.
Sonuç olarak, artık "ölü" kaydı olmayan bu adam, yaşama yeniden merhaba demekle kalmayıp, sağlık sistemindeki düzenlemelerin ve bürokrasinin önemine vurgu yaparak, kendi hikayesini binlerce insana ulaştırdı. Belki geçmişilecek olan bu tür hataların önüne geçmek adına bir sembol haline geldi. Hayat her zaman beklenmedik sürprizlerle doludur ve bu olay, yaşadığımız dünyada her an her şeyin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.