Son günlerde Türkiye'nin kuzeydoğusunu etkisi altına alan kötü hava koşulları, Rize ilini adeta felakete sürükledi. Şiddetli yağışlar sonucunda meydana gelen sel ve heyelanlar, bölgedeki yaşamı durma noktasına getirdi. Rize'de yaşanan bu olaylar, adeta doğal bir felaket senaryosunu andırıyor. Yerel halk, su baskınları ve toprak kaymaları nedeniyle evlerinden ve iş yerlerinden tahliye edilmek zorunda kaldı. Bu durum, bölgenin altyapısını da büyük ölçüde etkileyerek yolların kapanmasına ve ulaşımın aksamasına neden oldu.
Rize'de son 48 saat içerisinde metrekareye düşen yağış miktarı, mevsim normallerinin çok üzerinde gerçekleşti. Bu durumu fırsat bilen sel suları, dereleri taşırarak çevresine büyük zararlar vermeye başladı. Özellikle Çayeli ve Pazar bölgelerinde yaşanan sel felaketi, her geçen saat tehlikenin boyutunu büyütürken, birçok ev ve iş yeri sular altında kaldı. Yerel yönetimler, acil yardım çağrısında bulunarak, vatandaşları güvenli alanlara tahliye etmeye başladı. Sel ve su baskınları sonrası meydana gelen hasarlar, yalnızca maddi kayıplarla sınırlı kalmadı. Bazı bölgelerde yıllardır süregelen tarım alanları da mahvoldu. Çiftçiler, yıllık üretimlerini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kaldı ve tarımsal faaliyetler durma noktasına geldi.
Rize'de meydana gelen yoğun yağışların beklenmedik bir sonucu olarak, bazı bölgelerde heyelanlar da yaşandı. Özellikle dağlık alanlarda meydana gelen toprak kaymaları, genç veya yaşlı demeden birçok insanı tehdit ederken, yolların kapanmasına sebep oldu. Otomobillerin geçişine kapalı olan yollar, kurtarma çalışmalarını da zorlaştırdı. Uzmanlar, bu tür doğal olayların aslında iklim değişikliği ve yanlış yapılaşmanın bir sonucu olduğunu belirtiyor. Rize’nin doğal yapısı göz önünde bulundurulduğunda, bu tür afetlerin daha sık yaşanabileceği konusunda uyarılarda bulunuyorlar.
Yerel yönetimler, acil durum planlarını devreye sokarak, gerekli önlemleri almayı hedefliyor. Aynı zamanda, afet sonrası bölge halkına yardım etmek ve rehabilitasyon sürecini hızlandırmak için çalışmalara devam ediyorlar. Bu tür doğal olayların önceden tahmin edilebilmesi ve etkilerinin azaltılması için halkın bilinçlendirilmesi gerektiği de vurgulanan noktalar arasında. Rize'de yaşanan bu felaket, sadece bölge halkını değil, tüm Türkiye'yi derinden etkileyen bir durum olarak kaydedildi. Gelişmeler yakından takip edilirken, vatandaşların güvenliği her şeyden önce geliyor.
Sonuç olarak, Rize'de yaşanan bu sel ve heyelan olayları, iklim değişikliğinin yıkıcı yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi. Geçmişte benzer felaketlerin yaşandığı bölgelerde, hazırlıklı olunmadığı takdirde kayıpların artacağı aşikar. Doğal felaketlerin yanında, insan kaynaklı zararların da minimize edilmesi adına karar vericilerin alınacak önlemleri gözden geçirmesi, hayati öncelikler arasında yer alıyor. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için, hem hükümet düzeyinde hem de bireysel olarak toplumsal farkındalık artırılmalı ve binaların yapımında çevresel faktörler göz önünde bulundurulmalıdır.