Son yıllarda zanaat kültürü, sanayinin gelişmesiyle birlikte geri plana itilmeye başlanmışken, Kilis şehrinde yerel ustalar devlet desteğiyle bu geleneği yaşatmak, geliştirmek ve yeni nesillere aktarmak için büyük bir çaba sarf ediyor. Zanaat, sadece bir iş değil, aynı zamanda bir yaşam biçmi, bir kültür ve tarih parçasıdır. Kilisli ustaların bu hevesi, hem ekonomik fırsatlar yaratıyor hem de toplumsal bir bağ oluşturuyor.
Kilis, tarihi İpek Yolu üzerinde yer aldığından, geçmişten beri birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu durum, zanaat ve sanatın gelişmesine de katkıda bulunmuştur. Şehir, el sanatları konusunda zengin bir geçmişe ve ustalara sahiptir. Yerel ustalar, geleneksel yöntemleri kullanarak gümüş, taş, ahşap ve tekstil gibi farklı malzemelerle çalışarak eşsiz ürünler ortaya koyuyorlar. Ancak günümüz teknolojisi ve sanayisi karşısında bu zanaatların yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı unutulmamalıdır. Devletin sağladığı destek, bu geleneğin yaşatılmasında önemli bir rol oynuyor.
Devlet, Kilisli zanaatkarların becerilerini geliştirmek ve aktarmak amacıyla çeşitli eğitim programları ve destek projeleri hayata geçirmiştir. Bu programlar, gençlerin zanaat ile tanışmasını ve ustalardan öğrenmelerini sağlıyor. Kurslar, hem teorik hem de pratik eğitimleri içeriyor. Katılımcılar, ustalık sertifikaları alarak zanaatlarını profesyonel bir düzeye taşıyabiliyor. Bu sayede, gençler hem iş bulma fırsatı elde ediyor hem de bölgenin kültürel mirasına sahip çıkmış oluyor. Örneğin, Kilis’te düzenlenen ‘Zanaat Atölyesi Programı’ ile gençler geleneksel dokuma, ahşap oymacılığı ve seramik yapımı gibi el sanatlarını öğrenecekler.
Kilis’te ustaların yürüttüğü bu zanaat eğitimi yalnızca bireyler üzerinde değil, toplumsal yapıda da önemli değişimlere yol açmaktadır. Zanaatın yeniden popülerleşmesi, yerel ekonomiyi canlandırmakta, iş olanakları yaratmakta ve gençlerin memleketlerinde kalmalarını teşvik etmektedir. İşsizlik oranlarının azaltılmasına, yerel ürünlerin tanıtımına ve kültürel mirasın korunmasına katkı sağlamaktadır. Ayrıca, zanaat atölyeleri ve fuarları ile yerel halk, kendi işlerini kurma olanakları da bulmaktadır. Kilisli ustaların, devlet desteğiyle başlattığı bu girişimler, sadece ekonomik değil, sosyal ve kültürel açıdan da günümüzde büyük bir öneme sahiptir.
Kilis’te günden güne artan bu zanaat eğilimleri, diğer illere de örnek model oluşturmakta. Özellikle gençlerin geleneksel zanaatlara olan ilgisinin artması, bu geleneğin sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Usta-çırak ilişkisiyle kalfaların yetişmesi, bir toplumun kültürel yapısının devamlılığı açısından oldukça kıymetlidir. Tüm bu yönleriyle Kilis’teki zanaat eğitimi programları, sadece bir öğretim faaliyeti değil, aynı zamanda bir kültürel mirasın yeniden inşasıdır. Bu süreç, sadece Kilis için değil, tüm Türkiye için önemli bir değer taşımaktadır.
Kilisli ustaların devlet desteğiyle yürüttüğü zanaat eğitimi projeleri, bir yandan geleneksel el sanatlarının yaşatılmasını sağlarken diğer yandan bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasına büyük katkı sunmaktadır. Bu tarz projelerin çoğalması, zanaat kültürünün geleceğini güvence altına alacak ve geleneklerimizin kuşaklar arası aktarımını sağlamaya yardımcı olacaktır. Gelecekte bu tür girişimlerin daha da desteklenmesi, Türkiye’nin zengin folklorik zanaat kültürüne katkı sağlayacak ve genç nesillerin bu güzel mirasla tanışmasına olanak tanıyacaktır. Kilisli ustaların çabaları, sadece kendi şehirlerini değil, tüm ülkeyi olumlu yönde etkileyen bir model oluşturma yolunda ilerlemektedir.