Kartalkaya'da meydana gelen üzücü bir kazada ailesini kaybeden Hakan Doğan, yaşadığı kayıpların ardından hem kişisel acısını hem de adalet arayışını birçok kişiyle paylaşma kararı aldı. Doğan, sadece ailesinin anısını yaşatmakla kalmayıp, benzer olayların yaşanmaması adına yasal bir mücadele içerisine girmiştir. Yaşanan olayın ardından "Emsal karar çıkmalı" diyerek yapılan incelemelerin ve alınacak kararların büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor.
Kartalkaya'da kış turizminin yoğun olduğu bir dönemde meydana gelen bu trajik olay, hem yerel halkı hem de sosyal medyayı derinden sarstı. Hakan Doğan, ailesiyle birlikte tatil yapmak üzere gittiği Kartalkaya'da bir kar kazası sonucunda sevgili eşini ve iki çocuğunu kaybetti. Olayın şokunu henüz atlatamayan Doğan, kazayı anlatırken gözyaşlarını tutamıyor ve “Bir anda her şeyimi kaybettim. Hayatımın en güzel anları böyle son bulmamalıydı” diyor.
Kaza anında, Doğan'a yardım eden diğer tatilciler de olayın nasıl gerçekleştiğini şaşkınlıkla anlatıyorlar. Buzlu zemin, kaygan yollar ve yetersiz güvenlik önlemleri, kazanın başlıca nedenleri arasında sıralanıyor. Kazanın ardından devlet kurumları tarafından yapılan açıklamalar ve sorumluluk arayışları, Doğan'ın acısını dindirmekten çok uzakta. Bu durum, Doğan'ın adalet arayışını daha da güçlü bir hale getiriyor.
Kayıplarının ardından Hakan Doğan, başta mahkemeler olmak üzere devletin tüm ilgili birimlerine başvurarak toplum adına bir emsal karar çıkması için mücadele vermek gerektiğini savunuyor. “Bu tür kazaların önüne geçebilmek adına yaşanan bu acı deneyimlerin birer dönüm noktası olmasını istememiz şart. Benim kayıplarım asla unutulmaz ama bu kayıpların başkalarına da yaşatılmaması için hukuki süreçlerin işleyişinde gereken adımlar atılmalıdır” şeklinde konuşan Doğan, diğer ailelerin de benzer durumlarla karşılaşmaması için kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Doğan'ın yaşadığı trajedi, Kartalkaya bölgesinde kış turizminde güvenlik önlemlerinin daha da artırılması gerektiğine dair ciddi bir tartışma başlattı. Gerek yerel yöneticiler gerekse de turizm sektörü temsilcileri, alanın güvenliği konusundaki sorumluluklarını yeniden gözden geçirme kararı almış durumdalar. Zira Hakan Doğan, sadece kendi acısını değil, tüm kaybedilen hayatların acısını da çiğneyerek haykırıyor: “Emsal karar bir an önce alınmalı – başka aileler de benim yaşadıklarımı yaşamasın!”
Bu süreçte sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar, Hakan Doğan'a destek olmak adına büyüyen bir kampanyaya dönüştü. İnsanlar, Doğan’ın yaşadığı trajik hikayeyi paylaşarak, kayak merkezlerinin güvenlik standartlarının yükseltilmesi konusunda farkındalık yaratmayı umuyorlar. Hakan Doğan, bir gün tüm bu mücadelelerin ve düzenlemelerin etkisini gördüğünde belki de ailesini kaybettikten sonra yeniden bir nebze olsun huzur bulacağını düşünüyor. “Onların anısı benimle kalacak; ama bu durumu değiştirmek benim elimde,” diyor ve hayallerini gerçekleştirmek için bir adım daha atıyor.
Kartalkaya'da yaşanan bu trajik olay, bir kez daha güvenlik ve risk değerlendirmelerini gündeme getirdi. Hakan Doğan'ın verdiği mücadele, sadece kendi kaybı için değil, tüm toplum için bir ışık olabilir. Doğan, insanların yaşamlarına etki eden kuralların ve güvenlik önlemlerinin hayata geçirilmesinde bir katılımcı olarak yer almanın önemini vurgulamakta kararlı. Yaşanan acının emsal kararlarla ışık tutması umuduyla, mücadeleye devam edecek.