İsrail, Lübnan’ın çeşitli bölgelerine yönelik hava saldırıları düzenleyerek büyük bir yıkıma neden oldu. Saldırılar sonucunda çok sayıda sivil hayatını kaybetti ve birçok bina ağır hasar gördü. Lübnan’da büyük bir panik yaratan saldırıların ardından İsrail, cep telefonlarına gönderilen bir mesajla Lübnan halkına yönelik skandal içerikli açıklamalarda bulundu.
İsrail’in hava saldırılarıyla eş zamanlı olarak Lübnan halkına gönderdiği mesajlarda, ülkenin güneyindeki Hizbullah mevzilerini hedef aldığını ve Lübnan halkının bu bölgeden uzak durması gerektiğini belirtti. Ancak bu mesajlar, Lübnanlılar tarafından kışkırtıcı ve tehditkâr olarak algılandı ve ülkede geniş çaplı bir öfkeye neden oldu. Sosyal medya platformlarında hızla yayılan mesajlar, halk arasında İsrail’e yönelik tepkilerin artmasına yol açtı.
Lübnan hükümeti, saldırıları kınayarak bu eylemin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve sivil halka yönelik tehditlerin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Lübnan Cumhurbaşkanı, "İsrail’in bu saldırgan tutumu ve halka gönderilen tehdit içerikli mesajlar barış çabalarını baltalıyor. Uluslararası toplumu bu ihlallere karşı harekete geçmeye çağırıyoruz," şeklinde bir açıklama yaptı.
Öte yandan, İsrail hükümeti saldırıların Hizbullah’ın bölgede artan askeri varlığına karşı yapıldığını savunarak, Lübnan halkının güvenliği için bu tür operasyonların gerekli olduğunu ileri sürdü. Ancak, sivil kayıpların yaşanması ve saldırı sonrası gönderilen tehdit içerikli mesajlar, uluslararası kamuoyunda da büyük bir tepki yarattı.
Birleşmiş Milletler ve insan hakları örgütleri, sivillere yönelik tehditlerin savaş suçları kapsamında değerlendirilebileceğini belirterek İsrail’in bu tutumunu kınadı. Lübnan’daki bu gelişmeler, bölgedeki gerilimi daha da tırmandırırken, çatışmaların durması ve diplomatik çözüm yollarının aranması gerektiği yönündeki çağrılar artmaya devam ediyor.