Hayatta başarılı olmanın en önemli yollarından biri, doğru bir ilham kaynağına sahip olmaktır. Özellikle girişimcilik yolculuğuna adım atan gençler için bu inspirasyon kaynağı, aile büyükleri gibi güvenilir kişilerden gelebilir. İsmail Can, işte bu ilhamı dedesi Ahmet Bey’den aldı ve kısa sürede kendi işini kurarak hayatını değiştirmeyi başardı. Dedesi, genç yaşta girişimcilik ruhunu aşılayarak İsmail'in disiplini, azmi ve doğru planlama ile büyük başarılara imza atabileceğine inandı. Şimdi ise İsmail, kendi serasında 1 ton üretim yapmayı hedefliyor. İşte bu genç girişimcinin ilham verici yolculuğu...
İsmail Can, 24 yaşında bir genç girişimci olarak, dedesi Ahmet Bey’in iş hayatındaki deneyimlerinden beslenerek kendi yolunu çizdi. Dedesinin küçük bir tarım işletmesi vardı ve her zaman kendi işini kurmanın önemini vurguladı. Ahmet Bey, ailesinin geçimini sağlamak için yıllarca çalıştı ve İsmail’e, “Başarı, çalışmanın meyvelerini toplamakla gelir,” derdi. Bu tavsiyeler, İsmail'in zihninde yer etti ve onu kendi işine adım atmaya ikna etti. Genç girişimci, dedesinin tecrübelerinden yola çıkarak organik tarıma yönelmeye karar verdi. Bugün, dedesinin yanında öğrendiği bilgileri uygulayarak kendi serasında tarım yapıyor.
İsmail, ahırlardan bozkırın kuytularına uzanan bir serayı devralarak iş hayatına atıldı. Hedefi, kendi yetiştirdiği sebzelerin ve meyvelerin pazarını oluşturmak ve 1 ton üretime ulaşmak. Bunu başarmak için, yerel halkla iyi ilişkiler kurarak, onların ihtiyaçlarını anlamaya çalışıyor. “Her şey, güvenilir ürünler sunmakla başlar,” diyor İsmail. Organik tarımın önemini vurgularken, aldığı sertifikaların da pazarda kendisine avantaj sağlayacağını biliyor. Bütün bu süreçte sosyal medya aracılığıyla, ürünlerini daha geniş kitlelere ulaştırmayı planlıyor.
İsmail'in hikayesi, genç girişimcilere ilham vermesi açısından son derece önemli. İnsanların yalnızca bir iş bulup çalışmasının yeterli olmadığını, bunun yanı sıra kendi hayallerini gerçekleştirmek için çaba sarf etmeleri gerektiğini vurguluyor. İsmail, her zorluğun üstesinden gelebileceğine inanıyor ve gün geçtikçe hedeflerine yaklaşarak, daha da güçlü bir şekilde ilerliyor. Öncelikle kendine, sonra doğaya, en son olarak da pazarına karşı sorumluluk hissettiği için organik tarım yapmayı seçtiğini belirtiyor.
Kendisini motive etmenin yollarını da çok iyi bilen İsmail, dedesinin nasihatlerini unutmadan ilerliyor. “Her gün yeni bir şey öğreniyorum, bu benim için çok değerli,” diyor. Üretim hedefleriyle beraber, iş modeli oluşturmak için geçmiş deneyimlerini aktarmak adına dedesiyle düzenli olarak görüşüyor. İsmail, girişimcilik serüveninin her aşamasında dedesinin bilgeliğinin kendisine ışık tuttuğunu ifade ediyor.
Sonuç olarak, İsmail Can’ın dedesinden aldığı ilhamla başladığı bu yolculuk, gençlerin girişimci ruhunu keşfetmeleri açısından ilham verici. Hedeflerine ulaşmak için gereken tüm adımları atan İsmail, organik tarımın faydalarına dikkat çekerek sürdürülebilir yaşam için elinden geleni yapıyor. 1 ton üretim hedefine ulaşmanın yanı sıra, çevresine de olumlu bir etki yaratmayı planlıyor. Bu hikaye, hayallerin peşinden koşmanın ve doğru ilham kaynaklarıyla ilerlemenin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.