Bursa'da son dönemde suya yapılan fiyat artışları vatandaşların büyük tepkisini topluyor. Su tarifelerinde gerçekleştirilen zam, özellikle ekonomik olarak zor bir dönemden geçen Bursalıların bütçelerinde ciddi bir yük oluşturdu. Vatandaşlar, su gibi temel bir ihtiyaç maddesine yapılan bu yüksek orandaki zamları adil bulmadıklarını ve bunun ekonomik bir soygun olduğunu ifade ediyor.
Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi (BUSKİ) tarafından belirlenen yeni su tarifeleri, yüzde 30'a varan bir zam oranını içeriyor. Zaten elektrik, doğal gaz ve gıda gibi temel ihtiyaç kalemlerinde artan maliyetler nedeniyle zorlanan Bursalılar, bu zamlarla daha da fazla sarsıldı. Su faturalarındaki bu ani yükseliş, özellikle dar gelirli aileleri ve sabit gelire sahip emeklileri fazlasıyla etkiliyor.
Kent genelinde birçok mahallede vatandaşlar, sosyal medya üzerinden tepkilerini dile getiriyor. Suya erişimin temel bir insan hakkı olduğunu belirten Bursalılar, su fiyatlarındaki bu artışların hayat kalitelerini düşürdüğünü ve günlük ihtiyaçlarını karşılamada zorluk yaşadıklarını vurguluyor. "Su zammı değil, apaçık bir soygun" şeklinde yapılan yorumlar, tepkilerin yoğunluğunu ve vatandaşların artan mali yükle başa çıkmakta ne kadar zorlandığını ortaya koyuyor.
Öte yandan, BUSKİ yetkilileri tarafından yapılan açıklamada su zamlarının gerekçesi olarak artan işletme maliyetleri ve enerji giderleri gösterildi. Yetkililer, su üretimi ve dağıtımı süreçlerindeki masrafların her geçen gün arttığını ve bu nedenle tarifelerde güncelleme yapmanın kaçınılmaz hale geldiğini savunuyor. Ancak bu açıklamalar, vatandaşların tepkisini yatıştırmakta yeterli olmuyor. Birçok kişi, bu maliyet artışlarının neden doğrudan tüketiciye yansıtıldığını ve neden başka tasarruf tedbirlerinin düşünülmediğini sorguluyor.
Bursalılar, yerel yönetimden su fiyatlarının yeniden gözden geçirilmesini ve daha adil bir fiyatlandırma politikasının uygulanmasını talep ediyor. Özellikle sosyal yardım alan aileler ve suyu ekonomik kullanmaya çalışan vatandaşlar için özel indirimler veya destek paketleri oluşturulması gerektiği yönünde talepler giderek artıyor. Bu durum, yerel yönetimle vatandaşlar arasındaki güvenin yeniden tesis edilmesi açısından da önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.