Son dakika haberi olarak duyurulan olay, İstanbul'un yeşil kalbi Belgrad Ormanı'nda dört gün süren arama çalışmaları sonunda trajik bir sona ulaştı. Kayıp mimar Ece Gürel’in cansız bedeni ormanda bulundu. 35 yaşındaki Gürel, kaybolduğu gün itibarıyla pek çok sosyal medya platformunda ve yerel haberlerde arandı ve sonunda ailesi ile sevdikleri umudunu yitirmişti. Ancak beklenen haber, maalesef ki üzüntü vericiydi. Gürel, hastaneye kaldırılmasına rağmen yaşam mücadelesini kaybetti.
Belgrad Ormanı’nda kaybolduğu gün, Ece Gürel’in bulunduğu yere yakın bir noktada ilk olarak parkurda yürüyüş yaptığı bildirildi. Ailesinin kaybolduğunu fark etmesiyle başlayan arama çalışmaları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Arama Kurtarma ekipleri ve jandarma tarafından titizlikle yürütüldü. Yaklaşık 100 kişilik bir ekip, Gürel’i bulmak için tüm olanakları seferber etti. Dört gün süren arama çalışmaları sırasında, medyanın ve gönüllülerin desteğiyle birçok ipucu değerlendirildi. Aile, sosyal medyada başlattıkları kampanyalarla kaybolan sevdiklerini bulmak için olduğu gibi, Ece Gürel için de destek aradı.
Maalesef, 4 gün süren arama sonucunda Ece Gürel’in cansız bedeninin bulunması herkesi derin bir üzüntüye boğdu. Sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldığında Ece’nin durumu kritik olarak değerlendirilmişti. İstanbul'daki hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen, genç mimar hayata veda etti. Ece Gürel’in aniden kaybolması ve ardından gelen bu trajik gelişme, mimarlık camiasında ve sosyal çevresinde derin bir yara açtı.
Ev arkadaşı ve yakın arkadaşları, Gürel’in ne kadar zeki ve yetenekli bir mimar olduğunu vurgulayarak, onu tanıyanların kalbinde bıraktığı izleri anlattı. Sosyal medyada başlatılan bir kampanya ile Ece’ye olan sevgi ve saygılarını dile getiren arkadaşları, “Hepimiz için bir ilham kaynağıydı” şeklinde ifade ettiler. Gürel'in tasarımları, özgün dokunuşları ve mimarlık dünyasındaki iz bırakan projeleri, onu yalnızca bir meslektaş olarak değil, aynı zamanda bir lider olarak da hatırlanmasına yol açtı.
Ece Gürel’in hayatı boyunca yapmış olduğu projelerin yanı sıra, onun mimarlık alanına olan katkıları ve genç mimarlara olan desteği de dikkat çekici. Hayatının son dönemlerinde gerçekleştirmeyi planladığı projeler ve hayalleri, onun ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyordu. Ece’nin anısına, onun gibi düşünen ve çalışan genç mimarlara destek olmak amacıyla bir fon kurulması öneriliyor. Böylelikle, Ece Gürel’in hayattayken bıraktığı mirası ve ilhamı yaşatmak amaçlanıyor.
Sonuç olarak, Ece Gürel’in kaybedilmesi, sadece ailesini ve arkadaşlarını değil, tüm İstanbul ve mimarlık camiasını derinden etkiledi. Belgrad Ormanı’ndaki acı son, pek çok insanın hayatında büyük bir boşluk bırakacak. Onun yetenekleri, mücadele azmi ve yaşam dolu kişiliği, onu tanıyan herkesin hafızasında sonsuza dek yaşayacak. Ece Gürel’in yaşamı boyunca gerçekleştirmeyi hayal ettiği projelerin gerçeğe dönüşmesini sağlamak için atılacak adımlar, onun anısını yaşatmanın en güzel yolu olarak düşünülebilir.