Uzun bir bekleyişin ardından olmazsa olmaz av yasakları nihayet sona erdi. Balıkçılar, bu durumla birlikte denize açılmanın mutluluğunu yaşamak için sabırsızlanırken, bazı olumsuz hava koşulları nedeniyle yine de beklemek zorunda kaldılar. Denizdeki hava durumu, birçok balıkçının planlarını alt üst etmiş durumda. Covid-19 salgını sonrası balıkçılık sektöründe yaşanan zorlukların üzerini çizerken, bu yeni duruma dair gelişmelerin nasıl şekilleneceğini herkes merakla izliyor.
Balıkçılık, birçok kıyı kenti için hayati bir geçim kaynağı ve düzenli olarak uygulanan av yasakları, deniz altındaki kaynakların sürdürülebilirliğini koruma amacı gütmektedir. Ancak bu durum, balıkçılar için geçim kaynağı olan balık sayılarını artırma umudu taşırken aynı zamanda onları maddi açıdan sıkıntıya da sürükleyebiliyor. Av yasakları sona erdiğinde, balıkçılar yeni müjdeleriyle denize açılmayı beklerken, aynı zamanda yağmur ve fırtına gibi kötü hava koşullarının da araya girmesi işlerinin aksamış olmasına neden oluyor. Balıkçıların büyük bir kısmı, denizden elde edecekleri ürünleri sabırsızlıkla bekliyor, zira bu durum aynı zamanda yerel pazar ve ekonomiler için kritik öneme sahip.
Kötü hava koşulları, özellikle mart ve nisan aylarında denizlerin hırçınlaşmasıyla gündeme geliyor. Son günlerde bölgelerinde etkili olan şiddetli rüzgar ve dalga yüksekliği, balıkçıların denize açılma planlarını suya düşürüyor. Birçok balıkçı, detaylı meteorolojik verilere rağmen, güvenlik endişeleri nedeniyle avlanma faaliyetlerine başlayamıyor. Balıkçılar, zorlu koşulların ardından, denizden dönebildikleri zaman elde edecekleri ürün sayısının azalacağını endişeyle düşünüyorlar. Ayrıca, denizdeki koşullar ne kadar elverişsiz olursa olsun, uzun süredir iş yapmamış olan balıkçılar için her gün yeni bir kayıp anlamına geliyor.
Bu bağlamda, balıkçılık sektörü temsilcileri, devletin yerel yönetimlerinin ve ilgili kurulların da sürecin hızlanması için gerekli adımları atmasını bekliyor. Av yasaklarının sona ermesi ve olumsuz hava koşullarının birlikte yaşanması, sektör için iki taraflı bir sorun haline gelmiş durumda. Balıkçıların aldıkları lisansların yenilenmesi ve yeni ekipman talepleri de devam ederken, aynı zamanda ticaretin yeniden hareketlenmesi için de yerel yönetimlerin destek alması gerekiyor.
Sonuç olarak, av yasaklarının kalkması, balıkçılar için umut vaadeden bir gelişmeyken, kötü hava koşulları halen büyük bir engel teşkil ediyor. Balıkçılar, denize açılma konusunda sabırsızlanıyor, ancak doğanın beklenmedik sürprizleriyle başa çıkabilmek için öncelikle mutlaka dikkatli ve tedbirli davranmak zorunda. Denizlerde tekrar hayat bulmak için gereken süre zarfında, balıkçılık sektörü de yeni planlamalar yapmak durumunda kalacak. Bu nedenle, tüm gözler denizlerdeki hava koşullarına ve balıkçılık faaliyetlerinin ne zaman başlayacağına yönelik gelişmelere çevrilmiş durumda.