Son yıllarda bölgedeki gerilim ve çatışmalarla gündeme gelen Azerbaycan ve Ermenistan, nihayetinde barış sürecinde yeni bir dönüm noktasına ulaşmanın eşiğine geldi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, iki ülke arasındaki uzun süredir devam eden sorunları çözmek ve kalıcı bir barış sağlamak amacıyla İstanbul'da bir araya gelecek. Bu kritik buluşma, hem bölgenin istikrarı açısından hem de uluslararası ilişkilerde önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki tarihi anlaşmazlıklar, özellikle 1980'li yıllardan itibaren Karabağ Bölgesi üzerindeki egemenlik tartışmalarıyla tırmanış gösterdi. 1991'den 1994'e kadar süren savaş sonrasında imzalanan ateşkes anlaşması, iki taraf arasında kalıcı bir barış sağlamak yerine, gerilimleri daha da arttırdı. Son yıllarda, Dağlık Karabağ'ın statüsü üzerindeki anlaşmazlıklar yine çatışmalara yol açtı. 2020 yılında yaşanan 44 günlük savaş sonrasında, Azerbaycan önemli toprak kazanımları elde etti ve bu süreçte uluslararası toplum tarafından desteklenen bir ateşkes sağlandı. Ancak barış için atılacak adımların hala yetersiz olduğu ifade ediliyor.
Aliyev ve Paşinyan’ın görüşmesi, yalnızca iki ülkenin değil, aynı zamanda tüm Güney Kafkasya'nın geleceği açısından kritik bir öneme sahip. Barış görüşmelerinin başarılı olması durumunda, bölgedeki ekonomik işbirlikleri ve ticaret yollarının açılması, istikrarsızlıkların son bulması ve halkların birbirine daha yakınlaşması sağlanabilir. Ayrıca, uluslararası aktörlerin de bu süreçte devreye girmesi, bölgeye barış getirme çabalarına katkıda bulunabilir.
Görüşmeden beklentiler oldukça yüksek. Bu çerçevede, liderlerin temel meseleleri ele alması, karşılıklı güven ortamının sağlanması ve somut adımlar atılması bekleniyor. Ancak, geçmişte yaşanan deneyimler, her iki taraf için de bu sürecin zorluklarla dolu olacağını gösteriyor. Özellikle toprak bütünlüğü, mülteci sorunları ve siyasi dönüşümler gibi konular, müzakerelerde kritik öneme sahip olacak.
Aliyev ve Paşinyan’ın bu görüşmesi, sadece iki ülkenin liderleri arasındaki bir buluşma olmaktan çıkıp, bölgedeki tüm aktörleri ve halkları etkileyen bir süreç haline gelmiştir. Önümüzdeki günlerde yapılacak açıklamalar ve alınacak kararlar, hem Azerbaycan hem de Ermenistan halklarının geleceğini şekillendirecek. Bu nedenle, tüm dünya bu tarihi buluşmayı dikkatle takip ediyor.
Bölgedeki sivil toplum örgütlerinin ve uluslararası gözlemcilerin de katılımıyla, müzakerelerin daha şeffaf bir ortamda gerçekleşmesi hedefleniyor. Başarılı bir barış süreci, yalnızca siyasi liderlerin değil, aynı zamanda toplumların da katılımıyla mümkün olabilir. Bu noktada, hem Azerbaycan hem de Ermenistan halklarının barışa olan özlemi, görüşmelerin ilerlemesi için önemli bir motivasyon kaynağıdır.
Görüşmeler sonrasında, iki liderin de halklarına barış mesajları vermesi ve karşılıklı olarak üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmeleri gerektiği aşikar. Zira, kalıcı bir barışın sağlanması, sadece siyasi bir başarı değil, aynı zamanda insan yaşamının huzur içinde sürdürülebilmesi için de elzemdir. Aliyev ve Paşinyan’ın bir araya gelmesi, umarız ki uzun süredir beklenen barışın kapılarını aralayan bir başlangıç olur.